Floresan Lamba
Floresan lambalar ilk olarak 1939 yılında, NewYork Dünya Fuarı’nda ‘General Electric’ tarafından sergilendi.
Silindirik bir cam boru şeklinde yapılan Floresan Lamba, her iki başında tungstenden yapılmış çift sarımlı flamanlar vardır. Flamanlar ısındığında elektron yayma özelliği kazanması için üzerileri oksit tabakası ile kaplanmış ve uçları lamba başlığı üzerindeki lamba ayaklarına bağlanmıştır.
Boru şeklindeki cam tüpün iç yüzeyi floresan ve fosfor madde ile kaplanmış ve tüpün içindeki hava alınarak yerine argon gazı doldurulmuş, küçük bir damla da civa konulmuştur.
Floresan Lambanın üstün özellikleri : Bu lambaların ışık akılarının fazlalığı, çektikleri güçlerin azlığı, ısınmaması, ışık dağılımının düzenli ve ömürlerinin uzun olması akkor Flamanlı lambalara göre daha çok tercih edilmesinin sebeplerindendir.
Floresan Lambanın olumsuz özellikleri : Armatürün ilk kuruluş maliyeti fazladır, çok yer kaplarlar, ürettikleri ışık yönlendirilemez, düşük gerilimlerde çalışmazlar, üç fazlı aydınlatmada gerekli önlem alınmazsa troboskobik (göz yanılması- dönen parçaların duruyormuş gibi görünmesi) oluşur.
Floresan Lamba, düz uzun boy (36- 40 W), kısa boy (18- 20 W), dairesel (32 W) ve tasarruflu (Kompakt Florasan Lambanın 8- 10- 14- 18- 20- 24 W ) olarak çeşitleri vardır.
Floresan lambanın çalışma prensibi
Floresan lamba devresine şebeke gerilimi uygulandığında; F1 flamanı, starter, F2 flamanı ve balast üzerinden bir akım geçmek ister. Starterin bimetali açık devre konumundadır. Ancak starter içindeki neon gazı küçük bir sızıntı akımı geçirir. Bu akım neon gazını ısıtır. Bu sırada geçen sızıntı akımı lamba flamanlarından da geçtiğinden flamanlar elektron yaymaya başlar. Starterde ısınan neon gazı bimetali ısıtır ve bimetal devresini kapatır. Bu durumda devreden normal bir akım geçmeye başlar. Kısa bir süre sonra starterin bimetali soğuyacağından kontağı açık devre durumuna gelir. Starter devreyi açtığı anda, balasttan geçen akım sıfır değerini alır. Balast geriliminin aniden sıfıra düşmesi, balastta yüksek değerli bir indükleme emk’ı oluşturur. Oluşan bu emk, şebeke gerilimi ile birlikte flaman uçlarına yüksek değerli bir atlama gerilimi uygular. Zaten elektron yayan flamanlardan yüksek gerilim rahatlıkla atlamaya başlar. Floresan tüp içindeki bu elektron geçişi sırasında elektronlar floresan maddelere çarptığından, lamba ışık verir.
Bu durumda starterin devresi açıktır. Balast ise devrededir. Balast ilk anda starterin devreyi kapatıp açmasıyla atlama gerilimini oluşturur, lamba yandıktan sonra ise, tüp içindeki gazın direnci küçüleceğinden akım sınırlayıcı bir reaktans görevini üstlenir. Lambanın çalışma gerilimi 100-120 volt, şebeke geriliminin kalan kısmı ise, balast üzerinde düşer. Acil durumlarda floresan lamba devresindeki 40 W lık balast yerine 100W lık lamba yada omik bir direnç bağlanabilir.
Floresan lamba devresinde iki kondansatör görülür. Bunlardan birisi devreye paralel olarak bağlanmış diğeri ise, startere paralel olarak bağlanmıştır. Devreye paralel bağlı bulunan kondansatör güç kat sayısını düzeltmek içindir. Starter içinde bulunan bimetalin açılıp kapanması sırasında bir elektrik arkı oluşur. Starterdeki kondansatör bu arkı önler. Bu ark önlenmezse, floresan lamba ile aynı şebekeye bağlı bulunan elektronik alıcılara zarar verir.
Floresan lambanın çalışmasının daha iyi anlaşılması için, bu lambalarda kullanılan yardımcı elemanlara değinmekte de fayda vardır.
Balast:
Birer yüzeyleri yalıtılmış silisli sacların paketlenmesi ile oluşan demir nüve üzerine gücüne uygun özellikte bobin sarılarak yapılmıştır. Balast Floresan Lamba devresinde, gerilimi yükselterek gerekli ateşlemeyi sağlar. Lamba yandıktan sonra, devrede seri bağlı endüktif direnç gibi görev yaparak lamba üzerindeki gerilimi % 50 oranında azaltıp dengede tutar. Standart güçleri 20- 32- 40- 65 W’tır. Günümüzde starter gerektirmeyen elektronik balastlarda kullanılmaktadır.
Balast ile kullanılacağı lamba uygun olmalıdır. Eğer lamba geriliminden düşük kalırsa balast gücü ,lamba yanmayabilir. Balast lambadan çok güçlü ise balastta ısınma ve lamba ömrünün kısalması gibi sorunlar oluşturur. Ufak tefek farklar çokta önemli değildir.
Elektronik Balast Bobinli Balast
Elektronik balastlar hafif ,az ısınız ,düşük enerji sarfiyatlı ,sessiz ve anında yanma sağlayabilir. Nemden ve sudan etkilenir. Sık açılıp kapanma ile ömrü kısalır. Voltajdaki dalgalanmalara dayanımı azdır. Startere ihtiyaç yoktur. Bobinli balastların ses yapma olasılığı vardır ,ömrü uzundur ,lamba anında yanmaz. Starter gerektirir. Balastın gücüne göre bir balast ile birden fazla lambayı bağlamak mümkündür.
Starter
Silindir şeklindeki bir cam tüp içinde iki elektrotlu bir kontak yerleştirilerek, havası alınmış ve içine neon gazı doldurulmuştur. Kontak elektrotlarından biri, uzama katsayıları farklı iki metalin birleşmesinden meydana gelen, bimetalden yapılmış ve hareketlidir. Starterde ateşlemeanında oluşan arktan dolayı parazit meydana gelir. Oluşan paraziti önlemek için kontak uçlarına paralel bağlanır.
Örnek Bir Bağlantı Yapalım : Elimizde iki adet Floresan Lamba olsun ve tek elektronik ve mekanik balast ile bunları çalıştıralım. Birde anahtar takalım. 18W lık iki adet Florasanımız olsun. 2×18=36 ,36 wattlık balast bulamıyorsak 40 Wattlık bir balast kullanabiliriz. Balast çıkışlarında montaj şemaları mevcuttur. Balasın üzerindeki şemaları da dikkate alın.
Floresan’ın Tehlikeleri
1. Lambaların kırılmasında Cıva emisyonu meydana geldiğinden tehlikeli atık kategorisinde yer alırlar
2. Bir flüoresan da 3 mg yakın cıva mevcuttur , Çin menşeyi lambalarda ise bu miktar 20 mg’akadar ulaşabilmektedir
3. Cıvanın havada 320 km gitme özelliği vardır. Kırıldıktan 20 dakika sonra bile Cıva yoğunluğu 1,2 mg/m3 arasındadır
4. Eski flüoresan lambalar diğer çöplerden ayrı toplandığında cıva kontrollü bir şekilde uzaklaştırılır ve kullanılmış camdan faydalanılabilir
5. Container yüklemelerinde ısının artmasıyla Cıva yoğunluğu tekrar artmaktadır
6. 1 flüoresan ın içerisinde bulunan cıva 30.000 litre suyu kullanılamaz hale getirmektedir!