Sensörler
Güncelleme 13/05/2024
Sensör nedir ?
Sensör İngilizce “sense” yani his kelimesinden türemiştir.
Sensör (“algılayıcı” da denmektedir) fiziksel ortam ile endüstriyel amaçlı elektrik/elektronik cihazları birbirine bağlayan bir köprü görevi görürler. Bu cihazlar endüstriyel proses sürecinde kontrol, koruma ve görüntüleme gibi çok geniş bir kullanım alanına sahiptirler.
Günümüzde üretilmiş yüzlerce tip algılayıcıdan söz edilebilir. Mikro-elektronik teknolojisindeki inanılmaz hızlı gelişmeler bu konuda her gün yeni bir buluş ya da yeni bir uygulama tipi geliştirilmesine olanak sağlamaktadır.
1 . Beslenme ihtiyaçlarına göre Sensörler
Aktif sensörler
Sinyallerini kendileri üretip bu sinyalin dış ortamla etkileşimlerini ölçen sensörlerdir. Şaft pozisyon sensörleri, IR sensörler, mesafe sensörleri ve ultrasonik uzaklık sensörleri gibi sensörler aktif sensörlerdendir. ( CNY70, Shaft encoder, Sharp uzaklık algılayacı sensörler…) Aktif sensörler sinyallerini kendileri yaydıklarından daha fazla enerji gerektirmektedir.
Bu sensörlerin en önemli özelliklerinden biri düşük sinyalli ölçmelerde kullanılmasıdır. Bundan dolayı oldukça hassas ölçüm yapabilirler.
Aktif sensörler, ürettiği sinyal türüne göre; Analog veya Dijital sinyal çıkışı vermektedirler. Dijital olarak 0 yada 1 çıkışını vermektedirler.
Çıkış sinyali analog olan sensörler ise gerilimsel yada akımsal çıkış verebilirler. Gerilim sinyali olarak genellikle 0-5V arasında bir gerilim vermektedirler. Akım sinyali olarak ise genellikle 4-20mA arası bir çıkış vermektedirler.
Pasif sensörler
Çevrelerinden aldıkları sinyalleri ölçen sensörlerdir. Anahtar tipi sensörler, ışık algılayıcı sensörler, piezoelektrik film sensörü, sıcaklık sensörü ve basınç sensörügibi sensörler de pasif sensörlerdendir.
( touch sensör, LDR, NTC, PTC, DS1821, fototransistörler, fotodiyotlar, mikrofon)
Sinyal üretebilmek için dışarıdan harici hiçbir güç kaynağına ihtiyaç duymayan fiziksel yada kimyasal değerleri istenilen çıkış değişkenine dönüştürebilen sensörlerdir. Bu pasif sensör çeşitlerine en basit örnek ise buton ve anahtardır. Bunlardan farklı olarak potansiyometre, limit anahtarları, ısı sensörleri ( PTC ve NTC), basınç sensörleri, LDR,fototransistörler, fotodiyotlar ve mikrofonlar örnek olarak söylenebilir. Bu sensörlerin çalışması için harici hiçbir enerjiye ihtiyaç yoktur. Bu sensörler sadece giriş değişkenlerini ölçerek tepki verirler.
2 . Giriş büyüklüklerine göre Sensörler
1. Mekanik :Uzunluk, alan, miktar, kütlesel akış, kuvvet, tork (moment), basınç, hız, ivme, pozisyon, ses dalgaboyu ve yoğunluğu
2. Termal :Sıcaklık, ısı akışı
3. Elektriksel :Voltaj, akım, direnç, endüktans, kapasitans, dielektrik katsayısı, polarizasyon, elektrik alanı ve frekans
4. Manyetik :Alan yoğunluğu, akı yoğunlugu, manyetik moment, geçirgenlik
5. Işıma :Yoğunluk, dalgaboyu, polarizasyon, faz, yansıtma, gönderme
6. Kimyasal : Yoğunlaşma, içerik, oksidasyon/redaksiyon, reaksiyon hızı, pH miktarı
Bazı durumlarda bir değişkenin farklı sensörler ile algılanması mümkündür. Bu gibi durumlarda kullanılması muhtemel sensörlerin özelliklerine ve kullanım bilgilerine sahip olmak işimizi çok kolaylaştırır.
3 . Çıkış Büyüklüklerine Göre Sensörler
Analog çıkışlara alternatif olan dijital çıkışlar ise bilgisayarlarla doğrudan iletişim kurabilirler. Bu iletişimler kurulurken belli bazı protokoller kullanılır. Bunlardan seri iletişim protokollerine, aşağıda kısaca değinilmiştir.
RS232C: Bu protokol başlangıçta telefon veri iletişimi için tasarlanmıştır. Daha sonra birçok bilgisayar sistemi bunu sıkça kullanmaya başlamış ve sonuçta RS232 standart bir iletişim protokolü haline gelmiştir. RS232C’nin çalışması tek sonlanmalıdır (single ended). Lojik 1 = -15-3 V arasında ve lojik 0 = +3+15 V arasındadır. Algılayıcılar verileri bitler halinde ve seri iletişim protokolüne uygun olarak bilgisayara gönderir. RS232C bir “single ended” ara yüze olduğundan alıcı ve gönderici arasındaki uzaklık dış çevreden gelen olumsuz faktörlerin (EMI, RFI) azaltılması açısından kısa tutulmalıdır.
RS422A: Bu protokol “differantial ended” bir ara yüze sahiptir. Alıcı verici arasındaki uzaklık yeterince en uzak seviyededir. Hatlarda bu mesafe sebebiyle olabilecek zayıflama 200mV seviyesine kadar azalsa da sistem iletişime devam eder. Diferansiyel ara birim sayesinde sinyaldeki zayıflama ihmal edilebilir düzeye çekilir ve oldukça yüksek bir veri hızıyla haberleşme sağlanabilir. Algılayıcı ve bilgisayar arasındaki iletişimde “twisted pair” (saç örgüsü) kullanıldığından dış etkilerden etkileşim azdır.
RS485: Standart 422A protokolü genişletilerek oluşturulmuş bir protokoldür. Bu protokol ile birlikte çalışabilen 32 adet alıcı-vericinin tek bir kabloyla veri iletişimi sağlanabilir. RS485 protokolü kablodaki iletişim problemlerini ortadan kaldırmaktadır.
Seri iletişim protokollerinin karşılaştırılması
Çıkış Ara Birim Tipi Maksimum Kablo Uzunluğu Maksimum Veri hızı İletişim Tipi
RS232C Single ended voltage 15 metre 20Kbps Point to point
RS422A Differantial voltage 1,2 kilometre 10Mbps Point to point
RS485A Differantial voltage 1,2 kilometre 10Mbps MultiDrop (32 Node)
Digital sensörler
Digital sensörler ayrık sinyaller üretirler. Digital sensörden alacağımız bilgiler belli adımlarla yükselen değerlere sahiptir. Örneğin; bir digital pusula 0 ile 359 derece aralığını kapsayan 9 bit’lik sinyal gönderebilir.
Analog sensörler
Analog sensörler, devre 0 V – 5 V arasında ya da 4 mA – 20 mA arasındaki değerleri algılayacak şekilde bağlanabilir ve bu durumda bu iki değer arasındaki tüm değerler okunabilir. Yani analog sinyal belli iki değer arasında her hangi bir değerdir. Analog sensörler kullanıldığında bunları mikrodenetleyicilere yönlendirmeden önce ( A / D) analog – digital konvertör kullanılarak analog sinyaller digital sinyallere çevirilmelidir.
Menzil: Sensörün algılama yapabileceği maksimim uzaklıktır.
Tepki Süresi: Sensörün cismi algılaması için gereken minimum süredir. Sensör seçimini etkileyen en önemli faktörlerden biridir.
Histerisiz: Sağlıklı iki ölçüm arasında geçmesi gereken minimum süredir.
Robotlarda kullanılan sensörler
Sensörler duyularımız gibi bir sistemin çevresini algılamasını sağlayan elemanlardır. Örneğin görme duyumuz olan gözlerimizin yerini mobil robotlarda ışık sensörleri (LDR, kamera…) alır. Biz de mobil robotlarda dış dünyayı algılatmak için sensörleri yani algılayıcıları kullanıyoruz.
Dış Çevre => Sensör => Elektriksel Uyarılar
Sensörler bir dış uyarıyı ; işlenebilen, ölçülebilen elektrik sinyallerine dönüştürürler.
Robotlarda kullanılan sensörler doğal canlılardan esinlenerek tasarlanmışlardır.
Örneğin kedilerin bıyıklarından esinlenerek dokunma bıyık sensörleri, yarasaların gece görüşünde kullandığı ultrasonik seslerden esinlenerek ultrasonik sensörler gibi.
Sensörlerin verilerini kullanabilmek için her tip sensörün uygun bir arayüzle robotun kontrol kartına bağlanması gerekir.
Hobi robotlarda en çok kullanılan sensörlerin aşağıda uzunca bir listesi mevcut.
- Mekanik dokunma dokunma, çarpma sensörleri (Duyargalar)
- Eğim & Denge sensörleri
- Basınç sensörleri
- Işık sensörleri (LDR, fotodiyot, fototransistör, IR, CMUcam kamera),
- Ses sensörleri (mikrofon, ses tanıma, ultrasonik)
- Uzaklık sensörleri
- Posizyon sensörleri (optik encoderlar, Resolverlar, Potansiyometreler)
- Elektronik pusulalar, GPS navigasyon, hareket sensörleri
- UV sensörler
- Isı sensörleri
- Nem sensörleri, vs…
Mekanik Sensörler (Duyargalar)
Sensörler kategorisindeki en basit sensördür. Çalışma prensibi açma-kapama anahtarlarıyla aynıdır. Genellikle yaylı bir sistem engele çarpınca kontakt kapanır ve elektrik iletimi sağlanır. Çıkışı ya elektrik var ya da elektrik yok şeklinde olduğu için dijital bir sensör olarak düşünebiliriz. Swtichler, butonlar bu tür bir mekanik sensör için kullanılabilir.
Ataş teli, yay ve biraz uğraşla siz de basit bir mekanik algılayıcı yapabilirsiniz.
Eğim & Denge Sensörleri
Bu tür sensörler robotunuzun yüzeyle yaptığı açıyı algılayabilir. Bu işlemlerde elektronik olarak Gyro (Jiroskop, sol fotoğrafta yer alıyor) ve mekanik algılama olarak da cıvalı kontakt sensörleri kullanılabilir. Gyroların çıkışları açıya göre analog voltaj ya da özel bir sinyal atımıdır. Sinyal atımının genliği ölçülerek sensörün bağlı olduğu sistemin zeminle açısı saptanabilir.
Tilt Sensörleri
Bu sensörler de denge sensörleri gibidir, farklarıysa açısal olarak algılamak yerine anlık çarpmaları ya da sağa, sola, 90 derece ve üstü açılardaki eğilmeleri algılamarıdır. Çıkışları tilt var tilt yok şeklinde yani dijitaldir. Cıvalı kontakt sensörleri kullanarak yapabileceğiniz basit bir denge sensörü uygulaması yapabiliriz. Sistemde 4 cıvalı kontakt sensörü kullanıyoruz.
İvme Ölçerler (Accelerometer’ler)
Son zamanlarda kullanım alanları gittikçe artan bir sensör türüdür. Bir yönde hareketle oluşan ivmeyi elektriksel sinyallere çevirirler. En yaygın kullanım alanları cep telefonlarımız (oynadığınız yarış oyunlarını düşünün). Cep telefonlarını, telefonu sağa sola çevirdiğimizde oluşan küçük ivmeleri farkedip, mikro denetleyicisinde işler.
Basınç & Kuvvet & Yük (Load cell) Sensörleri
Bu sensörler belirli bir kuvveti ölçmek amacıyla kullanılırlar. Örneğin bu sensörlerin kullanım alanlarından biri ve en yaygını dijital terazilerdir. Terazilerde yer alan yük sensörleri kuvvete bağlı gerilmeyle direnç değiştirirler. Bu çok küçük direnç değişimleri hassas devrelerle algılanarak ağırlığa çevrilir. 3 sensör için de benzer iç yapılar geçerlidir.
Pozisyon Sensörleri (Optik, Manyetik Encoder – Resolver – Potansiyometreler)
Pozisyon sensörleri hareketli bir sistemin pozisyon (konum) bilgisini almamızı sağlarlar. En basitiyle başlayalım. Potansiyometreler belli bir aralıkta ayarlanabilen dirençlerdir. Bu direnci üstünde yer alan çubukla değiştirebiliriz. Eklem kısmında çubuğu ekleme bağlayarak açıyla değişen bir direnç elde ederiz. Encoderlar da genel olarak üç tiptir. Basit tek kanal encoderlar, İki yada üç kanallı artımsal (incremental) encoderlar ve çok kanallı mutlak (absolute) encoderlar. Encoderların çıkışı dijital kare sinyaldir. Kullanmak oldukça basittir.
Soldaki fotoğrafta tek kanallı optik encoder’a sahip bir dc motor modeli görebilirsiniz. Encoder motorun arkasına bağlanır ve motorun her bir turunda belirli adette sinyal çıkartır.
Sayıcı devreleri ya da mikrodenetleyiciler bu encoder sinyallerini sayarak motorun kaç tur attığını çok hassas bir şekilde bulabilir. Gelişmiş enkoderlarda 2000- 3000 yarık dahi bulunabilmektedir. Bu da çok daha hassas verilere ulaşmamızı sağlar (2000 yarıklı bir encoderın hassasiyeti 360/2000 = 0,18 derece’dir).
Resolverlar (Sincos’lar)
Encoder’ların bir üst basamağı olarak düşünebiliriz. En sık olarak endüstriyel motorlarda kullanılırlar. Encoderlara benzemekle beraber iç sistemleri tamamiyle farklıdır ve tabi çıkışları da. Resolverlara dışarıdan bakıldığında görünüş olarak dc motora çok benzerler. Rotor (Dönen kısım) ve statordan oluşurlar. Motordan farkıysa, Resolverların rotoru da, statoru da bobinlerden oluşur. Robot bobinine belirli frekans ve voltajda (genellikle AC akım 400hz – 26V gibi) akım uygulanır.
Rotorun statorla yani sabit kısımla yaptığı açıya göre arada oluşan manyetik alan bir transformatör yaratır, tabi bu trafo çıkışı bobin açısına göre değişir. Bir bobinden girilen voltajın sinus foksiyonu çıkar, öteki bobinden cosinus çıkışı çıkar. Aşağıdaki grafikten inceleyebilirsiniz.
Vr Voltajını verdiğimiz bobin ana (primary) bobindir. Dönen bobini bir demir çekirdek yardımıyla elektrikler. Dönen bobinin(rotary coil) diğer sabit iki bobine (cos winding – Sin winding) yaptığı açıya göre çıkış voltajları değişir.
Çıkışlar:
Vs: Vr x Sin (bobin açısı)
Vc: Vr x cos (bobin açısı)
Motor Hız Sensörleri (Takometreler, Takojeneratörler)
Bu sensör tipleri motorun arkasına takılır motorun hızına göre analog bir voltaj çıkartırlar. Analog voltaj motor hızına göre doğru orantılıdır. Basit kullanımlıdır. Solda yer alan fotoğrafta maxon motora bağlı bir takojeneratör modeli görebilirsiniz. Takojeneratör aynı bir bisiklet dinamosu gibi çalışmaktadır.
Pusulalar, GPS Sistemleri
Arazi robotu gibi hareketli projelerde kullanılan sensörlerdir. Elektronik pusulalar robotun yönünü bulmasında kullanılırken, GPS devreleri çok daha hassas şekilde robotun içinde bulunduğu koordinatları da bulmasını sağlar.
Akım Sensörleri
Bu tür sensörlerin amacı üzerlerinden geçen akımı ölçmektir. Bazı devreler için hayati önem taşıyan bir sensör türüdür. Allegro serisinden ACT240 – ACT245 gibi modeller, ACS756 ve INA139 gibi entegreler akım ölçümü için uygundur. Genellikle bu sensörlerin çıkışları akımla orantılı voltaj çıkartır. Başka bir tür akım sensörü de toroid bobin tipi akım sensörleridir, bu sensörler yalnızca frekanslı akımı (alternatf akım ya da pwm sinyali) gibi algılayabilirler. Akım geçen kablo bu tür sensörlerin merkezindeki delikten geçer, frekanslı akım manyetik alan yaratır ve sensör çıkışlarından AC voltaj çıkar. Akım şiddeti arttıkça AC voltaj da artar.Basit bir akım sensörü olarak da çok küçük ohm değerine sahip yüksek watt’lı taş dirençler kullanılabilir. Bu dirençlerde üzerlerinden geçen akımla orantılı olarak direnç üzerinde voltaj düşümü yaratacaklardır.
Işık Sensörleri
Robot kontrolünde en yaygın kullanılan sensör ailesidir. LDR, fototransistör, fotodiyot, infrared dedektörler gibi. Görünen veya görünmeyen ışık bilgilerini kullanan tüm sensörler bu kategoride yer alır.
LDR Işık Sensörleri
LDR’ler (Light Dependent Resistor) ışık yoğunluğuna göre direnci değişen devre elemanlarıdır. Kolay kullanımlı analog sensörlerdir. LDR’ler (Yaygın halk deyimi ile “fotoseller”) genellikle kadmiyum sülfidden (CdS) yapılmıştır.
Soldaki fotoğraftaki gibi birçok boyda olanlarını bulmak mümkündür. Genellikle yerli piyasamızda en ufaklarını bulabiliyoruz.
LDR’lerin devreye bağlanışı herhangi bir direnç gibidir. Direnç değerleri birkaç kohm’dan megaohm seviyelerine değişebilir.
Sol grafikte örnek bir ldr’nin direnç grafiğini görebilirsiniz. LDR direnci genellikle ışık yoğunluğuyla ters orantılı olarak artar. Analog okuma yaptırılarak kolayca kullanılabilir.
Fototransistorler – Fotodiyotlar
Bu ışık algılayan elektronik devre elemanlarını da ışık sensörü olarak kullanabilirsiniz. LDR’lere göre en büyük avantajları hızlı tepki süreleridir. Fototransistorler üzerlerine düşen ışık yoğunluğuna göre baz bacaklarına güç verirler; böylece ışıkla orantılı olarak emiter’den daha fazla akım çıkar. Fotodiyotlardaysa diyot üzerine düşen ışık belli bir değeri aştığında diyot iletime geçer. Fotodiyotlar da genellikle LED kılıfındadır.
Renk Sensörleri
Renklerin belirli ışıkları belli oranlarda yansıtmaları temel alınarak yapılmış sensörlerdir. Algılama rengine göre belirli bir voltaj çıktısı verilebilir. En yaygın renk sensörü entegresi Taos TCS230 modelidir.
Kızılötesi Sensörler
İnfrared sensör grubu da çok geniştir. Bu tür sensörler cisim algılama ya da iletişim için kızılötesi (infrared) sensörleri kullanırlar. Kızılötesi kullanılmasının en önemli sebebi, görünür ışık tayfından kaçınmaktır. Bu şekilde dedektörler (ışın algılayıcılar) daha kararlı çalışırlar.
Yansımalı ve Yarıklı Optoküplörler (Kontrast algılayıcı Sensörler)
CNY70, QRD1114, TCRT5000 gibi optoküplörler yansımalı optoküplör ailesindendirler. Bu sensörlerin asıl kullanım amacı iki ayrı devreyi birbirleriyle ışık yoluyla haberleştirmektir. Biz de robotikte bu sensörleri kontrast algılaması için kullanıyoruz.
CNY70 sensörünün çalışma mantığ gösterilmiştir. Siyahla beyaz rengin ışığı yansısıp yansıtmaması kuralına göre fototransistor iletime geçer ya da geçmez. Bu sensörde ledin üzerinden geçen akımı sınırlamak için bir direnç ve transistorün doyum sınırını belirlemek içinde başka bir direnç kullanırız. Yani bir kontrast sensörü için ik idirenç ve bir CNY70 (ya da QRD1114, TCRT5000…) yeterlidir.
UV Morötesi Sensörler
Morötesi ışınımı algılamak için kullanılırlar. Yangın sensörü olarak da kullanılabilirler (Ateş yüksek oranda morötesi ışık da yayar). Analog voltaj çıkartırlar, karşılaştırıcı entegreleri kullanlarak (LM324, Lm339, Lm358 gibi…) mikrodenetleyiciyle kontrol edilebilir.
Ses Sensörleri
Temelinde bir mikrofon (ses algılayıcı) ve mikrofondan çıkan sesleri güçlendiren (ses amfisi) devreleri barındıran bir sensör çeşididir. Ortamdaki ses seviyesi belirli bir sınırın üzerine çıktığında çıkış verirler. Sınır seviyesi genellikle devrelerinde yer alan trimpotlarla ayarlanabilir.
Ultrasonik Sensörler
Sesle engel tanıma veya uzaklık ölçümü ultrasonik (ses ötesi) ses dalgaları ile yapılabilir. Ultrasonik sensör çevresine ses dalgaları yayıp , engele çarpıp geri gelen yankı dalgalardan menzil ölçümü yapan bir algılayıcı türüdür. Menzilleri diger sensörlere göre çok daha fazladır. Bir IR sensör en fazla 2m ölçebilirken, ultrasonik sensorler uygun koşullarda, 30 metreye kadar ölçebilir. Fiyatları da normal ışık sensörlerine göre biraz daha yüksektir
Ultrasonik sensörlerin en önemli kullanım alanları menzil ölçümü istenen mobil & kaşif robot projeleridir. Soldaki sensor Devantech SRF04’tür. Bu sensör hakkında ayrıntılı bilgi verecek olursak. 3cm-3m algılama kapasitesi vardır. Bu sensörden elimde bir adet var ve bu sensörü sumo robotum BariyeR’de kullanıyorum. MCU ile 2 pin aracılığı ile iletilşimini sağlar. Ultrasonik sensorlerin çalışma prensibiUltrasonik ses insan kulağının algılayamadığı yüksek frekanslı seslerdir. 20kHz ila 500kHz frekans arası ses dalgaları bu sınıftandır.
Ultrasonik sesler doğrusal yayılım özelliklidir. Sesin frekansı yükseldikçe, doğrusal yayılım özelliği artar. Bu özellik sayesinde, bir kaç cm’dem 30m’ye kadar olan mesafeler ultrasonic aygıtlarla ölçülebilir.
Sesin deniz seviyesindeki yayılma hızı 346m/s’dir. Bu yayılma hızı yükseklik, ısı, nem oranı ve atmosfer basıncına göre değişebilir. Örneğin ses hızları 0 ‘C (273k)’da 330 m/s; 18 ‘C ‘de 341 m/s, 20 ‘C oda sıcaklığında ve kuru havada ise 343 m/s’dir. Robotlarda kullanılan ultrasonik sensörlerin çoğunda 40kHz frekanslı bir ses atım sinyali bir transducer (özel olarak imal edilmiş ultrasonik hoparlör) aracılığıyla gönderilir. Ultrasonik ses dalgası önündeki bir nesneye, bir engele çarpıp, geri yankılandığında diğer bir transducer (yine özel olarak imal edilmiş ultrasonik mikrofon) tarafından algılanır. Bir elektronik devre aracılığıyla, gönderilen ses atımının çıkışından, engele çarpıp, geri gelen eko sesin alınması arasındaki zaman süresini sayarak arada geçen zaman ölçülür. Bu zaman 2’ye bölünür, ses hızı ile çarpılarak uzaklık ölçümü yapılır.
Uzaklık = (Ses hızı) x (zaman / 2)
X = v * (t /2)
X= Uzaklık v= ses hızı t= ses atımının çıkışından, engele çarpıp, eko olarak geri algılana kadar geçen zaman süresi.
Sıcaklık Sensörleri
Bu tür sensörler sistemin sıcaklığını ölçmek için kullanılırlar. LM35 (Solda yer alıyor) gibi ucuz fiyatlı entegreler sıcaklık ölçümü işini çok kolaylaştırmıştır. LM35 entegresinde sıcaklık değişimi başına çıkışta voltaj farkı olur, bir analog, dijital çevrimi yapılarak sıcaklık tayin edilebilir.
NTC – PTC Termistörler Termokupl
NTC ve PTC sıcaklıkla değerleri değişen dirençlerdir. Bir direncin değeri negatif (ters orantılı ) değişir. Öteki dirençse pozitif (doğru orantılı) değişir. Bu devre elemanları da sıcaklık sensörleri olarak kullanılırlar. İki bacaklı standart bir direnç gibi devreye bağlanırlar.
Sharp Sensörler
Sharp Sensörler, geçmişte robotlarımızda en çok kullandığımız sensör türleriydi. Cisim algılama, menzil ölçümü için sıklıkla kullandık. Artık sharp sensörler üretilmiyor ama yine de stok olarak birçok sensör bulmak mümkün aşağıda bu sensörlerle ilgili çeşitleri ve bilgileri bulabilirsiniz.
Endüstriyel Sensörler
Yukarıda tanıttığım tüm modeller de endüstride yaygın olarak kullanılırlar. Aşağıda tanıtacağım sensörlerse belli standartlara oturmuş daha çok yaygın kullanım alanlı sensörlerdir. Yazının devamında bazı sensörlerin kısa açıklamalarını bulabilirsiniz.
Kapasitif Sensör
Plastik gibi yalıtkan cisimleri belirli uzaklıktan algılamada kullanılır.
İndüktif Sensör
Metalleri algılamak için kullanılır. Genellikle çok kısa menzillidirler. En uzun menzil 3-4 cm gibidir. Dişli sayıcı sistemlerinde ya da metal pistonun konumu belirlemek gibi amaçlar için kullanılırlar.
Kapasitif Sensör
Yalıtkan cisimleri algılamakta (plastik, iplik gibi…) kullanılırlar.
Işın Sensörleri:
- Retro Reflektif Sensör (Retro Reflective Sensor) – Özel bir yansıtıcı kedigözü yüzeyden yansıtılarak aradan geçen bir cismi algılaması sağlanır.
- Yansımalı Sensör (Reflective Sensor) – Cisim algılama için kullanılır.
- Doğru ışın (Through Beam) – Karşılıklı bakan iki sensör sistemi kurularak aradan geçen cisimi algılamak için kullanılır.